
Üretken yapay zekanın etkilerini her seviyede hissettiğimiz, gittikçe daha fazla dijitalleşen yeni dünyada bile, iyi bir pazarlama stratejisinin temeli hala müşterilerinin iç görüsünü anlamayla başlıyor. Müşterilerinin ihtiyacını doğru anlayıp, yapı, kültür ve stratejisiyle müşterilerine iyi bir deneyim sunabilen şirketlerin müşterinin gözünde vazgeçilmez olduğu Çevik pazarlama çağına hoş geldiniz. Pek çok ve farklı temas noktasından geçen deneyim, aslında tüketici için tek. Müşteri deneyimi olarak pazarlamayı yeniden tanımladığımız bu dönemde 5 temel dinamik, yaratılan deneyimin kalitesine etki ediyor.
Artık pazarlama, diğer iş birimlerinden kopuk, kendi içinde çalışabilecek bir birim değil. Silolar içinde yönetilemeyecek kadar hız gerektiren, sürdürülebilir tempo bekleyen bir süreçte ilerliyoruz. Pazarlama, iş modelinin tümüyle bağlantılı, şirket içi ve tüketiciler başta olmak üzere tüm paydaşları etkileme gücüne sahip.
Çevik pazarlama dediğimiz bu yeni anlayışta büyük resme doğru ilerlerken, hedefleri yönetebilecek boyutta, anlamlı parçalara bölerek, adım adım, hızlı çıktılar ve seri tekrarlarla deneye-öğrene ve böylece riski azaltarak yol alıyoruz.
Müşterileri yol boyunca sürekli dinlediğimiz, nabzını ölçtüğümüz bu yolculukta iç görüler tüm stratejiye yöne veriyor. Rekabet içinde ayrışmanın altın kuralı ise, müşteriyi sürekli dinlediğiniz, iş hedefleri, organizasyonel yapı ve şirket kültürünü müşteri beklentilerine hizmet edecek şekilde örtüştüğü bir pazarlama ekosistemi yaratmaktan geçiyor.